Skip to content Skip to footer

MİKRO CERRAHİ NEDİR?

Mikro cerrahi, çıplak gözle görülemeyecek kadar ince damar ve sinirlerin, özel mikroskoplar ve mikro aletler yardımıyla onarılması veya yeniden yapılandırılması işlemidir. Bu teknik, özellikle plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahide büyük önem taşır. Amaç, işlevini yitirmiş ya da kaybolmuş dokuları yeniden canlandırmak ve hastanın hem estetik hem de fonksiyonel açıdan sağlığını kazandırmaktır.

HANGİ DURUMLARDA KULLANILIR?

Mikro cerrahi geniş bir kullanım alanına sahiptir. En sık uygulandığı alanlar:

  • Doku nakilleri: Meme rekonstrüksiyonu, yüz veya ekstremite onarımları
  • Travma sonrası onarımlar: Kopan parmak, el veya kolun yerine dikilmesi
  • Tümör cerrahisi sonrası onarımlar: Doku kayıplarının kapatılması
  • Sinir cerrahisi: Kopmuş ya da hasar görmüş sinirlerin onarılması

AVANTAJLARI

  • Hasarlı bölgelerin işlev ve estetik açıdan yeniden kazanılmasını sağlar.
  • İleri cerrahi teknikler sayesinde doğal ve kalıcı sonuçlar elde edilir.
  • Hastanın yaşam kalitesini ve günlük yaşam fonksiyonlarını artırır.

AMELİYAT SÜRECİ VE İYİLEŞME

Mikro cerrahi operasyonları genellikle uzun süren, titizlik ve yüksek tecrübe gerektiren işlemlerdir. İyileşme süresi, yapılan operasyonun kapsamına ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Düzenli kontroller ve doğru rehabilitasyon, başarı oranını artırır.

DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Mikro cerrahi, ileri düzey uzmanlık gerektiren bir alandır. Başarılı sonuçlar için cerrahın deneyimi, kullanılan teknolojik ekipman ve ameliyat sonrası takip süreci kritik öneme sahiptir.

SIK SORULAN SORULAR

  • Meme onarımı (meme kanseri sonrası erken veya geç dönemde hastanın kendi dokularından yeni meme oluşturulması)
  • Baş ve boyun onarımları (Baş ve boyun kanserlerinde tümör cerrahisine bağlı doku ve fonksiyon kayıplarının giderilmesi)
  • Kemik nakilleri (baş ve boyunda, üst ve alt uzuvlarda kemik kayıplarının vücudun başka yerinden alınan canlı kemik dokularıyla onarılması)
  • Kompleks ve kronik yaraların kapatılması (diyabet gibi hastalıklar, ateşli silah yaralanmaları sonucu vücuttaki kapatılması zor doku kayıplarının giderilmesi)
  • Sinir kesileri ve kayıpları (sinirlerin mikroskop altında onarılması, sinir yaması uygulamaları, sinir kaybına bağlı fonksiyonel ünite (sinir-kas) transferleri)
  • Replantasyon (parmak ve uzuv kayıplarının kopan parça için kritik süreler içinde yerine dikilmesi)
  • Lenfatik onarım (Vücudun lenf sistemindeki bozuklukların, lenf damarlarının venlere dikilmesi veya lenf nodu transferleriyle iyileştirilmesi)
  • Travma, kronik hastalık, tümör veya konjenital bozukluklara bağlı bir sağlık probleminiz olduğunda,  bu sorun daha basit cerrahi yöntemler ile çözülmüyorsa veya size en iyi hayat kalitesini sağlayacak çözüm serbest doku nakliyse mikrocerrahi bir girişim için aday olabilirsiniz.

Mikrocerrahi ameliyatlar uzun ve kapsamlı ameliyatlardır. Bu ameliyatlara girecek ekibin yeterli bilgi ve tecrübeye sahip olması gerektiği gibi, hastanın da belirli bir tıbbi kondisyona sahip olması gereklidir. Ameliyat öncesinde tüm hastalar ile ameliyatın hedefleri hakkında uzun bir görüşme yapıyor, hastaların beklentilerini anlamaya çalışıyor, ameliyat ve sonrası ile ilgili detaylı bilgi veriyoruz.

Ayrıca görüşmede:

    • Ek hastalıklarınız (Şeker, tansiyon, damar hastalıkları..)
    • Kullandığınız ilaçlar
    • Geçmiş ameliyatlarınız ve tedavileriniz (radyoterapi vb..)
    • Sigara içme durumunuz
    • Allerjileriniz

sorgulanacaktır.

Görüşmelerde çoğunlukla fotoğraf çekimi de gerçekleştirilir. 

  • Başarısızlık transfer edilen dokunun yeni bölgede yaşamaması olarak tanımlanabilir ve mikrocerrahinin gerçeklerinden biridir. Öte yandan, bugün mikrocerrahi ameliyatları, meme onarımında %97-99, baş boyun onarımında %92-95’e kadar varan çok yüksek başarı oranları ile gerçekleştirmekteyiz. Başarıya olumsuz etki eden, bilinen veya araştırılmaya devam eden pek çok faktör vardır. Tüm bu faktörleri, başarısızlık durumunda “B” planını ameliyat öncesi detaylı olarak tartışmaktayız. 

Başarısızlığın yanı sıra, her ameliyata ait genel ve mikrocerrahiye ait özel bazı riskler de vardır ve her hastayla tartışılmalı, hastadan onam alınmalıdır. Bu risklerin başlıcaları aşağıdaki gibidir:

    • Anestezi riskleri
    • Hematom, kanama
    • Enfeksiyon
    • Yara ayrışması, iyileşmede gecikme
    • His kaybı
    • Dokunun alındığı bölge (donör alan) ile ilgili problemler
    • Sonucun kozmetik beklentileri karşılamaması
    • Sonucun fonksiyonel beklentileri karşılamaması
    • Yukarıdaki sebeplerle erken/geç revizyon ameliyatı gereksinimi
  • Mikrocerrahi ameliyatı öncesi her ameliyat öncesi yapılan değerlendirmeler ile genel sağlık durumunuz değerlendirilecektir.

Zaman varsa haftalar öncesinden, zaman yoksa ameliyat kararı verildiği andan itibaren sigara ve tütün ürünlerini bırakmanız başarı şansına doğrudan etki edecektir.

Kan sulandırıcı ilaçlar, anti-enflamatuarlar, kanamayı arttırabilen bazı bitki çayları ve gıda takviyeleri günler öncesinden kesilmelidir. Diğer kullandığınız ilaçları mutlaka doktorunuza danışmalı, direktifleri doğrultusunda hareket etmelisiniz.

  • Mikrocerrahi ameliyatları son 40-50 yıllık dönemde plastik cerrahide innovasyonun ve cerrahi disiplinin geldiği son noktayı temsil eder. Bu ameliyatlar uzun süren, teknik gereksinimi olan ve deneyim isteyen kapsamlı ameliyatlardır. Mikrocerrahi dokunuş sayesinde çözümü çok zor olan problemler giderilebilmekte,  geçmiş dönemlerde hayal edilemeyecek kozmetik ve fonksiyonel sonuçlar alınabilmektedir.

Yine de sonuçların çoğu zaman öngörülemez olduğu akılda tutulmalıdır. Çoğu zaman nihai sonuç için iyileşme dinamiklerini ve ödemin çözülmesini beklemek gerekir ve bu süreç bir kaç aya kadar uzayabilir. Bir çok durumda ilk ameliyattan çok daha kolay ve kısa revizyon ameliyatları söz konusu olabilmektedir.